"Berâet" gecesi, emirlerin Levh-i Mahfuz'dan istinsâhına başlanır, kâtipler bu geceden, gelecek seneye müsaadıf aynı geceye kadar olan vak'aları yazar ve bu "Kadir" gecesi bitirilir de, rızıklara âid nüsha Mikâil (aleyhisselam)'e, harblere, zelzelelere, sâikalara, çöküntülere aid nüsha Cebrail (aleyhisselam)'e, amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrâfil (aleyhisselam)'e, musibetlere âid nüsha da Azrâil (aleyhisselam)'e teslim olunur. |
|
29.06.2012 |
12.06.2012 |
Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti. |
Mi'rac, Peygamber Efendimiz'in hayatında vuku bulmuş olan çok büyük bir olaydır, çok müstesnâ bir olaydır. Beşerden hiç kimseye nasîb olmamış olan bir olaydır. Peygamberlerden de sadece Peygamber SAS Efendimiz'e, bu kadar şumüllü, bu kadar engin ve geniş müşahede nasîb olmuştur. Çok muhteşem bir ikrâm-ı ilâhîdir. Çok mübarek bir hadisedir. |
12.06.2012 |
12.06.2012 |
Said İbn Cübeyr’den (r.a.) nakledildiğine göre: “Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: İbn Abbas (r.a.)’yı dinledim şöyle demişti: “Rasulullah (s.a.v) Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde oruç tutacak) derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi (ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik[7]. |
Ömrümüz de böyle gelip geçiyor. Hani dedelerimiz, ninelerimiz! Hani annemiz, babamız! Hani dostlarımız, kardeşlerimiz! Hani geçen sene aramızda bulunan dost ve ahbablarımız! Nereye gittiler? Niçin aramızda yoklar? Unutmayalım ki, onları sinelerine çeken kara toprak yakında bizi de çekecek... Binaenaleyh bu mübarek, üç ayları toparlamamıza vesile kılarak, Rabbimizin:
“Ey iman edenler! Allah Teala’dan korkun (da vazifelerinizi ifa edin). Herkes yarın (kıyamet günü) için önden ne göndermiş olduğuna bir baksın...”[48] emrine kulak vererek, ahiret için ne hazırlık yaptığımıza bir bakalım.[49]
|
18.05.2012 |
18.05.2012 |
Pişman olmadan önce, bu aylar vesilesiyle öncelikle iman ve Salih amel yönünden durumumuzu kontrol etmeliyiz.
Hayatımızda adeta oto kontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek Üç Aylar ve kandiller, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; Yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi de güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır.
|
|
18.05.2012 |
18.05.2012 |
Regaib Gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü Teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib Gecesi’ni ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalıdır. |
İşte üç ayların ve bu aylardaki mübarek gecelerin büyük bir coşkunlukla ihya edilmesi bu bakımdan da önem kazanıyor. Çünkü bunlar şeâirdendir, İslâmın sembolü ve alâmetlerindedir.
Bu açıdan şeâirin duyurulmasında hem İslâmın izzet ve şerefinin gösterilmesi, hem de İslâmın mânâsından uzak yaşayan insanlara örnek olunması gibi büyük hikmetler vardır.
|
18.05.2012 |
18.05.2012 |
İşte, Allah’ın fazlının, kereminin, ihsanının ve mağfiretinin en bol olduğu geceye REGAİB denilmektedir. Regaib; Bol ihsan ve bağış demektir. Allah Teala’nın bol ikramından, bu gece nasibimizi almamızı Cenab-ı Hak lutfeylesin.Bu gece, dostlarla, akrabalarla, komşularla tebrikleşelim. Dargınlık, kırgınlık ve düşmanlıkları bu geceyle bitirelim. Gönülleri hoş edelim. Yaratılanı, yaratandan ötürü hoş görelim. Gecemizi namazlı, Kur’an’lı ve ibadetli geçirelim. |
Beş vakit namaz kılmak için camiye gidip, aynı safta omuz omuza nasıl kenetlenerek Rabbimize yöneliyor isek, sosyal hayatta da birbirimize öyle kenetlenmeli, birbirimizi sıkıntıya düşürecek tavırlar takınmak yerine, içimizdeki sevgiyi pekiştirecek, gönlümüzü birbirimize açacak prensipleri hayatımıza aktarmalıyız.
Bu sebeple haset, kin, düşmanlık gibi dinimizin yasakladığı çirkin davranışları bir tarafa bırakmalı, merhamet, şefkat, sevgi , dostluk gibi güzel davranışları yaşantımızın bir parçası haline getirmeliyiz. |
18.05.2012 |
07.02.2021 |
Yüce Allah, hak dinin ilkelerini, ilk insan/ilk peygamber, Âdem (AS)’dan itibaren bütün insanlara “vahiy” yoluyla bildirmiştir. Allah, insanları “hak dine” girmeye zorlamadığı için “hak dini” kabul eden de, hak dinden sapan ve “hak dini” tahrif eden insanlar da olmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’e Kur’an verilmeye başlandığı zaman, Hicaz bölgesinde Allah’a şirk koşanların yanı sıra Hıristiyanlar ve Yahudiler de vardı. Allah’ı bir olarak kabul edenlerin (Haniflerin) sayısı azdı. |
Hz. Peygamber, insanların toplumsal sorumluluklarına işaret etmek üzere bir gemiyi paylaşan ve bir kısmı üste, bir kısmı altta bulunan insanları örnek vermiştir. Altta bulunanlar, su ihtiyaçlarını karşılamak için gemiyi delmek istediklerinde, üsttekiler buna mani olmazlarsa gemi batar ve hepsi birden boğulurlar; eğer mani olurlarsa hepside kurtulur” demiştir. |
05.02.2021 |
05.02.2021 |
İstisnai ve zorunlu bazı durumlar hâricinde insan, sorumluluğu sürekli olan bir varlıktır ve onun sorumlulukları kendisini yaratan Rabbinden başlar. İnsanın ilk ve en büyük sorumluluğu Rabbine karşıdır. Allah Teâlâ'nın, هٰذَا بَلَاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِه۪ وَلِيَعْلَمُٓوا اَنَّمَا هُوَ اِلٰهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ “İştebu Kur'an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.” 20 |
Cenabı Allah’ın Kelime-i şehâdet’le göçmeyi nasip ettiği insan imanlı insandır. Ve böyle bir insan, işlediği günahlardan elbette tövbe etmiş veya günahları affa uğram olur. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz." Velhâsıl cennet anahtarı ve parolası olan Kelime-i Şehâdet ile âhirete intikâl edebilmek için onun muhtevâsında bir hayat yaşamalıyız. Kelime-i Şehâdet’i hakkıyla getirip, anlamını bilip, ona göre davrananlardan olmamızı nasip etsin yüce Allah! |
05.02.2021 |
07.04.2016 |
İslam, tüm insanları Allah'a götürme gücüne sahip tek yoldur. Bu dinin esasları, Kur'an' dadır. Kur'an'ın, Peygamber Aleyhisselam' a indiği andan irtihaline kadar süren zaman içinde, İslam'ın nasıl anlaşıldığını ve uygulandığını görebilmek için, vahyin indiği asra bakmalı, onu kendine özgü dünyasında anlayıp bugünkü hayatımıza yeniden katmalıyız. Anlayış açısından Kur'an' a ne kadar yaklaşabilirsek, o nispette İslam'ı hayatımıza katabiliriz. |
Vahdetin olmadığı bir toplumda tefrikanın zarar ve tehlikeleri açıklanıyor. Allah’a ve Resulüne itaat edilmediği takdirde ihtilaf kaçınılmaz olacaktır. Aranızda bir ihtilaf söz konusu oldu mu, birbirinizle “çekişmeyin” buyuruyor. İhtilafı halletme yoluna gidin, önceki ayette belirtildiği gibi kendi aranızda çözün, “ Aranızdaki düşmanlığı ( kötülüğü) en güzel bir muameleyle defedin”. Eğer halledemezseniz, diğer bir ayette belirttiği gibi Allah ve Resulüne müracaat edilmesi emr ediliyor:
” Ey İman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan ulu-l-emre (idarecilere de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz- Allah’a ve ahret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Resul’e götürün (onların talimatlarına göre halledin) bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.”
|
07.04.2016 |
07.04.2016 |
Bu çalışmada İslâm'ın son Peygamberi1
Hz. Muhammed'in Medine'ye Hicret
etmesinden sonra, Müslüman ve Müslüman olmayan kesimler arasında oluşturduğu
insan haklarının korunmasına yönelik ilk sözleşme belgesi, bu belgede yer alan
maddeler ve daha sonra da Vedâ Hutbesinde ele alınan konular üzerinde durularak,
Müslümanların insan hakları alanındaki ilk uygulamaları değerlendirilmeye
çalışılmakta ve günümüzdeki yansımaları irdelenmektedir. |
|
29.03.2015 |
29.03.2015 |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 ![]() |